Ankara Keçiörengücü’nü 4-1 mağlup eden Samsunspor kupayı almaya hak kazandı.
Başından beri dediğim ve yazdığım gibi oldu…
‘O kupa Samsun’a gelecek!’
Hayatta insanların inandığı bazı değerler vardır.
Ben de hayatım boyunca İlahi adalete çok inananlardanım.
Bunu niye mi yazdım!
Yaradan Samsunspor’a öyle bir şampiyonluk verdi ki; öyle böyle değil.
Tam üç bayramı bir arada kutladık.
100. Yılda gelen şampiyonluk.
23. Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı.
Ramazan Bayramı.
Bu İlahi adalet değil de nedir?
Bir de Keçiören maçının sonucu da bence çok anlamlı oldu.
4-1 kere Maşallah!
Bu da mı bir tesadüf sizce.
Bence değil.
O da bir İlahi adalet.
Aslında yazdım ya; olaya nerden ve nasıl baktığınız çok önemli.
11 Yıl sonra gelen şampiyonluk Karadeniz’in en büyük kentini sevince boğdu.
Bu hasreti dindiren ve bizi şampiyonluğa taşıyan A’dan Z’ye herkesi yürekten kutluyorum!
Hüseyin Eroğlu ve ekibine ayrı bir parantez açmak isterim.
Emeği çok.
Herkesi geldiği günden itibaren şampiyonluğa inandırdı.
İki lafından biri ‘tarihi birlikte yazacağız dı.’
Başardı da tarihe de geçti.
Kırmızı kazağı, beyaz gömleği, kırmızı saati, beyaz çoraplarıyla zaman zaman da siyah pantolonuyla aslında Eroğlu herkese her kesime bu şehrin renginin kırmızı-beyaz olduğunu hatırlattı.
Ve de hep bu mesajları verdi.
Hiç şikayet etmedi.
Hep eleştiriyi de kendi göğüsledi.
Şampiyonluğu fazlasıyla hak etti.
Süper Lig’de Samsunsporumuza başarılar diliyorum.
Yolun bahtın ve şansın her daim açık olsun kırmızı şimşekler.
Maç sonunda basın toplantısında basın mensuplarıyla birlikte objektiflere poz veren şampiyon teknik direktör Hüseyin Eroğlu’nun sevinci anlatılmazdı.
O sevinci hep birlikte yaşadık.
Aman sevincimizi yaşarken; başkalarının canına ve malına zarar gelmemesine dikkat edelim.
